HOŞ GELDİNİZ (welcome)



Arı gibi bir muhteşem canlıyla ilgileniyorum ne öğreniyorsam burada paşlaşmak istedim.Saygılar Allah'ın rahmeti ve bereketi üzerinize olsun


Salı, Aralık 25, 2007

OKU (yaradan rabbin adıyla oku)

Görsel veya yazılı olarak okuyabilmek bütün mesele bu

Evet, dostlar bu işi öğrenmek ve bilinçli arıcı olmak için kaynağından 2 yol:

1)Görsel; Beş duyu organımız ile görebildiğimiz KÂİNAT

2)Yazılı; Başta KURAN olmak üzere insanların yazdıkları

1)GÖRSEL: Beş duyu organımız ile algıladığımız şekli ile kâinat. Bütün kuralları Allah tarafından konmuş sevk ve idare edilen kâinat. Bu kurala ister bilimsel gerçek deyin ne derseniz deyin bilin ki o yaratanın koyduğu kurallar geçerlidir. Bazıları inanmaz ısrarla doğa kanunu der. Ne derse desin gerçek hep orda durur asla değişmez. Bu kainat Kurallarıyla ALLAH’ın dır. Bu kâinatın içinde bizi ilgilendiren varlık arının da onun koyduğu kurallar geçerlidir. Hayat döngüsü, yaşamsal faaliyetleri v.s. Burada bizim yapmamız gereken görsel olarak bu kuralları doğru olarak okuyabilmek.(Bu kurallar doğuşta genlerine işlenmiştir ve kuşaktan kuşağa aktarılmaktadır.) İşte iyi bir gözlemci olmalıyız ki bu kralları öğrenebilelim. Bu kuralları öğrene bilen bir arıcı yerinde ve zamanında arıya yardımcı olur. Arı da bu yardımları alınca hızlı bir şekilde gelişme göstererek bizim istediğimizi bize verir. Hiç gözlem yapmamak veya yanlış gözlem bizi yanlış harekete götürür arıya fayda yerine zarar getirir.

2)YAZILI: Hata payı sıfır olan başta Kuran dedik. Çünkü O yazılı kitap Allahın sözüdür. Kurandaki ayetlere bakmalıyız. Ve ardından ilgili hadisler bunlara bakmalıyız. Daha sonra insanların kâinat kitabını okuya bildikleri şekli ile yazdıkları arı ile ilgili kitaplar, hata payı olan insanların yazdıkları belgeler. İşte ön şat bu: İnsanların yazdıklarında hata olabilir. Bu insanların yazdıklarını yaptık olmadığını gözlemledik. Asla ısrar etmemeliyiz. Çünkü arının gelişmesi için yaratanın koyduğu kurala uymuyor. Hemen terk etmeliyiz.

İşte arkadaşlar bizi başarıya götürecek iki temel kaynak.

Pazartesi, Aralık 10, 2007

*ARILARA POLEN ŞU ŞEKİLDE VERİLİR

1-Mevsim yaz ise güçlü kolonilerden polenli çıta verilir.

2-Mevsim kış ise arı keki içine katılır. Şu şekilde yapılır: Satın alınan polen mikserde çekilir ve toz haline getirilir. Kek ile bir güzelce yoğrulup ondan sonra kovan açılarak çıtaların üzerine verilir. Arılar afiyetle yer inşallah

3-Öncelikle polen bulunur. Bu polen piyasada satılan polen ise kalitesi biraz düşüktür. Çünkü kurutma makineleri ile kurutulan polenin doğallığı bozulmuş oluyor. Yapmamız gereken polen toplama mevsiminde poleni toplayıp derin dondurucuda saklamamız. Şimdi gelelim yapılışına Murat AKIN diyor ki:

Poleni sıcak su buharına tut, çok ıslanmasın. Birkaç saat bekle polen mayalansın yani polen hücreleri üzerinde kabuk çatlasın arılar daha kolay kullana bilirler. Sonra hamur haline gelmiş bu polenin içine çok az bal ve pudra şekeri katarak yoğur. Katı hamur haline gelmiş bu polen hamurundan ilkbahar da veya gerekli olduğu zaman çerçevelerin üzerine küçük yumurta büyüklüğünde yapıp koy arıların tüketimine bırak. Bu özel keki arılar polen gibi petek gözlerine doldurduğunu göreceksin. Saygılar.

(http://www.beyazkovan.com/index.php?option=com_fireboard&Itemid=151&func=view&id=2487&catid=3&limit=6&limitstart=0 )

Salı, Kasım 20, 2007

ARILARA POLEN NASIL VERİLİR ?

Evet dostlar geçen hafta arılıkta idim şu benim zayıf arıları kontrol edeyim dedim. Zayıf arılara güçlü arılardan takviye verdim. Şu dikkatimi çekti “zayıf kolonilerin polen stoku da yok” ne yapalım arılara nasıl polen verelim. Bilen arıcı dostlar yorumlarınızı bekliyorum. Saygılar Selamlar.


NOT:Fotoğraf Ali Türk

Perşembe, Kasım 08, 2007

ARI ZARARLISI SARICA ARI(SARICARI)

Biz burada yöresel olarak sarıcarı ismini kullanıyoruz. Başkaları ne der bilmiyorum. Bunlarla epey mücadele yaptım. Bu seneki mücadelem şöyle oldu; Baktım benim kovanları sürekli kontrol ediyorlar, ölen arıları veya yaşlı arıları hemen ortadan 2’ye bölüp alıp gidiyor, fırsat bulursa kovanın içine giriyor yada kovanın önündeki arılara saldırıyor yakaladığını alıp gidiyor. Başladım araştırmaya nasıl kurtulurum bunlardan diye arı malzemesi satan Osman abiye sordum oda tel kafes satıyorum al dedi hemen aldım. İçine balık kafası et falan koyacaksın dedi. Bende bir parça et koydum. 1-2 gün arılar girdi çıkamadı. Öldüler. Ama hava sıcak olduğundan taktığım et hemen kurudu. İnternetten araştırdım bir arkadaş pet şişelerini üst tarafını kesmiş ters çevirip kalan diğer yarısına sokmuş ve içine bira koymuş yakalaması için. Hemen gittim bir tekel bayisi sordum ve buldum. Bir bira ver bana dedim. Aman hemşerim kimse içki şişesiyle görmesin bir gazeteye sarıver gözükmesin dedim. Gizlice köye götürdüm. Hemen bende yaptım fakat sarıcarı yerine bol bol sinek yakaladım. Dediler fare yapışkanı iyi olur hemen bir tüp alıp sürdüm. Yine bir sürü sinek yapıştı. Ama sinekleri yemek için gelen sarıcarı arısıda yapıştı. Kazala konan bal arılarıda yapıştı. Buda yetmedi. Sayın Ahmet BİRBİLEN’e sordum. Oda “tel kafes içine koyduğun et kokusu onları kovana daha çok çeker Yuvasını bulacaksın başka türlü kurtulamazsın. Çocuklar bu işi iyi yapar” dedi. Başladım araştırmaya oda ne bizim çatıda 2 yuva Akşamı bekledim akşam karanlığında Sinek öldürmek için aldığım fıs fıs ile maskeyi giydim ve merdivenle saçağa çıktım. Hepsini imha ettim. Yan komşularda da 2 tane daha buldum onları da aynı şekilde imha ettim. Kovanlarımın başında fırsat buldukça beklemeye başladım. İlk baştan şapkayla vurarak öldürdüm. Baktım arıyı yakalayış şekline enseden yakalıyor Ban de korkmadan elimle arılar için koyduğum su kabına konar konmaz hemen enseleyip sıkarak öldürüyorum. Bu yaz böyle geçti işte dostlar bakalım seneye ne yapacağız. Astığım tel kafes rüzgardan sallanıp duru.

Not:Yazımın başındaki sarıca arı resmi için Levent BAŞAK’a teşekkür ediyorum.

Pazartesi, Kasım 05, 2007

KASIM ayında ne yapalım




KASIM ayında ne yapalım

(kendi bölgem için)

1)Arılarımın durduğu yer kuzeyi kapalı güneye bakar şeklinde kuruluk altında yerden 60-70cm yükseklikte sehpa üzerinde buda ıslanmasını ve de nemden dolayı hastalıkların çıkmasını önler inşallah Çatıda delik olup olmadığını kontrol edeyim.

2)Ana arıları kontrol adeyim inşallah sağ salim olup olmadıklarını.

3)Bal durumları nasıl bir bakalım aç kalmasınlar. Artık kekle besleme işine geçebilirim.

4)Arıların terk ettikleri çıtaları alayım. Sıkıştırma işine özen gösterelim inşallah bu arı kolonisinin sıcacık durması ve hastalık oluşumunu önleme açısından çok önemli.

5)Yağmurlar ve soğuk havalar kendini iyice hissettirmekte geç sonbahar olayı gerçekleşmiştir artık. Burada ilk aklımıza gelen şu varoa denen baş belası için güneşli hava bulabilirsek Allahın izniyle bir ilaçlama daha yapalım. Soğukların başlaması ve yağmurlu havada polen de gelemeyeceğinden arılarımız yumurtlamayı keser bu aynı zamanda varoa üretiminin durması demektir.(petek gözleri açık olduğundan varoalar artık arıların üzerinde) işte son bir darbeyi vurma zamanı gelmiş demektir. Hemen son bir kez ilaçlayayım inşallah

Not:Su karıştırarak yapılan ilaçlar kovanda nem oluşmasına neden olduklarını gördüm. Malum bu ayda zaten hava nemli bence bu ilaçlama da susuz ilaç türü tercih edilirse daha iyi olacağı hemde değişik ilaç kullanmak varoa’nın direnç kazanmasını önleyeceği kanaatindeyim.