HOŞ GELDİNİZ (welcome)



Arı gibi bir muhteşem canlıyla ilgileniyorum ne öğreniyorsam burada paşlaşmak istedim.Saygılar Allah'ın rahmeti ve bereketi üzerinize olsun


Salı, Nisan 22, 2008

KOVAN SÖNMELERİ HAKKINDA (İLK SUÇLU ANA ARI) ANANIZA İYİ BAKIN

Evet, arıcı dostlar kovan sönmelerinde(kendimizi saymaksak) ilk suçlu ana arı’dır. Çünkü kovanın geleceği ana arıya bağlıdır.

Şimdi bu problemleri sıralamaya çalışalım:
1)Ana arının kalitesiz doğması
2)Ana arının çiftleşmemesi.

3)Ana arının sakatlanması

4)Ana arının yaşlanması ve ani ölüm

1)Ana arının kalitesiz doğması:

a)Herhangi bir sebep sonucu kovanın ana arısı kaybedilince arılar kendi başına hemen acil olarak eski ananın yumurtalarından ana arı gözü üretirler bu da aciliyetten üretildiği için kalitesizdir. Larva transferindeki gibi günlük yumurtayı seçip onu besleyelim kaliteli bir anamız olsun demezler. Bu mevsimde ana arı üretilir mi demezler. Çünkü onların acil anaya ihtiyacı vardır.

b)Aşırı melezleşmiş arı ırkları kullanımı

c)Yöre şartlarına uymayan ana arı kullanımı

d)Ortamda yeterli düzeyde erkek arının olmayışı

2)Ana arının çiftleşmemesi:

a)Uygun olmayan hava şartlarında ve uygun olmayan mevsim de kovanın anasız kalıp; çıkan anaların çiftleşememesi

b)Ana arının çiftleşip çiftleşmediğine bakılmaksızın satışa sunulması.

c)Erkek arının olmadığı bir ortam da ana arı üretilmesi

3)Ana arının sakatlanması:

a)Kardeş kavgası(kovanda tek ana kuralı)

b)Arıcının çerçeve kontrolü esnasında ana arıyı sıkıştırması

c)Dışarıdan kovana ana arı verilirken gerekli olan kurallara uymamak.

4)Ana arının yaşlanması ve ani ölüm:

a)Her canlı gibi ana arının da bir ömür süresi vardır. İlk 3 yıl da ana arılardan en yüksek verim alınır.

b)Yumurtlama yeteneğini kaybeden ana arıyı işçi arılar öldürerek kovandan atar.

c)Dışarıdan kovana ana arı verilirken gerekli olan kurallara uymamak.

NOT: Burada yapılması gereken artık eski usûl kovanda ana arı üretim yöntemlerini bırakıp, modern ülkelerin yaptığı gibi ana arı üretim laboratuarları kurulup, her yöremize uygun genetik ıslahı yapılmış ana arıları laboratuarlar da üretip arıcılarımıza sunmaktır.

Şu iki sene için de bütün bu olaylar başıma geldi. Kafaya taktım modern arıcılık yapacaktım. Rahmetlik babamdan 6/1’i miras kalan 1 koloniyi çoğalması için 2’ye böldüm. Aradan 1 hafta geçti köyümüzdeki usta arıcı geldi kovanı inceledi. Dedi “bu kovan yine oğul verecek” ben de oğul verdirmemek için bir daha böldüm. Tabiî ki arılar anasız kalınca acil ana üretmek için acele ile hemen bir sürü ana arı gözü ürettiler. Larva transferindeki gibi günlük yumurtayı seçip onu besleyelim kaliteli bir anamız olsun demediler. Birinci bölmeli oğlun anası kalitesiz olduğu için yavaş gelişti bal alamadım bu sene baktığımda ise ana arı dağınık bir yumurta atmak ta hem saldırgan. İlk fırsatta değiştireceğim inşallah gelelim ikinci ana arıya büyük bir ihtimalle kardeş ana arı ile kavga sonucun da topal kaldı. Topal topal yumurta atıyordu, bayağıda iyi yumurta atıyordu. Arılar son bahar da anayı sakat olduğu için değiştirdi. Fakat zamanlama hatası vardı çiftleşecek erkek arı olmadığı için çiftleşemedi. Köyümüzdeki eski usta arıcı çiftleşememiş olduğunu söyledi ve arıların yazık olmaması için tütün kolonyası sıkarak diğer kovanlara arıları dağıttı. Aynı sene adamın biri rahmetlik olmuş karısıda arılara bakamam al götür demiş bizim bu eski usta arıcımıza oda almış gelmiş 4 arı o sene kendi kendine oğul vermiş arılarmış. Baktı analarına iyi dediğini bıraktı. Diğerlerini öldürdü. Kovanları birleştirdi. Bana 100 ytl’ye sattı. Bunun bir tanesi de son oğul olduğu için çiftleşememiş çıktı. Şubat ayın da kovanı kontrol ettiğimde ana arı ile birkaç tane arı kovanda gezinip duruyordu. Diğer kovandan yavru takviyesi yaptım. Ama nafile boşa kürek sallamışım. Nisan da yine arılar bitti, kovanda sönmüş oldu.

Pazartesi, Nisan 14, 2008

SULTAN İKİNCİ ABDÜLHAMİD HAN’IN MEMLEKET SİYASETİ

Sultanın, Selanik’te bulunduğu sırada muhafızı Debreli Zünnun’a memleket politikasıyla alâkalı anlattıklarından:

“Zünnun Bey, şimdi saltanattan uzak, günlük dedikodudan uzak, size düşündüklerimi söyleyeyim: Bizim memleketin mâli buhranları yüz yıldan beri devam etmektedir. Giriştiğimiz sonu gelmeyen harpler, devletin hazinesini boşaltmış, memleket halkını fakirleştirmiştir. Memleketin inkişâfı (yeniden imarı) için Meclis-i Mebusanı tekrar açarken, şunları düşünüyordum. Bizim kalkınmamızda ziraatın yanında, hayvancılığın büyük bir rolü olmalı. Bu memleket gerek küçükbaş ve büyükbaş, gerek kümes hayvanlarının yetişmesine, gelişmesine müsaittir. Bunun için köylümüzün hayvan yemini teşvik eden maddelerin ziraatına büyük ehemmiyet vermesi lâzım gelir. Sonra süt, sütlü gıdalar, yumurta istihsâli elzemdir. Bu suretle dâhilde gürbüz bir neslin yetişmesine imkân vermiş, bunları ihrâç ederek esaslı bir gelir kaynağı elde etmiş oluruz.

Bizim mühim bir hususiyetimiz meyve memleketi olmamız. Bilhassa bağcılık, sebzecilik ve konservecilik bu yurda büyük bir istikbâl va’d etmektedir. İşte ele alınacak mühim dâvâlar!.. Köylerimizde bal arısı kovanları da azdır. Hâlbuki bu memleket bu sahada iyi bir mahsul elde edebilir. Diğer taraftan yabani zeytin ve fındık ağaçlarını da aşılamak, icâp eder.

Sulama da mühimdir. Nehirlerimizi kanallarla birleştirmek ve Mısırda Assuan’da olduğu gibi birtakım barajlar vücuda getirmek elzemdir. Fırat ile Dicle’yi, Seyhan ile Ceyhan’ı Sakarya ile Kızılırmak’ı, daha faydalı bir hale sokmak kabildir. Bütün limanlarımızı, bilhassa Karadeniz ve Akdeniz limanlarımızı baştanbaşa inşa etmek, Anadolu ve Rumeli demiryollarını çoğaltmak pek zaruridir.

Sizi temin ederim yüzbaşım, bütün saltanatım boyunca hep bunları düşündüm. Bazı imkânlar da aradım. Fakat bu noktada en korktuğum şey, yabancı sermâyenin, mevcut kapitülâsyonları, daha tahammül edilmez bir hâle sokması ihtimâli idi. Esâsen düşmanlarımızın mâli tazyiki altındayız. Borçlarımız pek fazladır. Bir müstemleke hâline gelmekten korktum.(İki Devrin Perde Arkası)

Not: Kovan sayımızın dünya sıralamasında üst seviyeler de olduğu söyleniyor. İyi bir mahsul elde etmemiz için ise daha öğrenecek çok şey var.