Bilindiği üzere yazın arılarımızı güneşin kavurucu sıcağından korumak için kovanların üzerine böyle strafor koyarak gölgelik yapmıştık.
Şimdi ise artık güneşe ve sıcağa ihtiyacımız var. Evlerimizde merdiven boşluklarına ve girişteki ayakkabılıklara ışık olsun diye konan şeffaf saçlardan alarak kovanlarımın üzerine koydum.
Amaç güzün açan çiçeklerden gelen polenle güz askeri diye tabir edilen yeni yavruların yetişmesi esnasında kovan ısısının korunması ki bu sayede şu anda ömürleri biten yaz arılarının yerine kışı geçirecek genç arıların kovanda çoğalmasını sağlamak.
Bu arkadaki görüntü de yeni camimizin yeni yapılan minaresi
Güz tebbirlerinden biri daha kovan girişleri daraltıldı.
Boş bir kâğıda doğduğun gün için 1 rakamını yaz. Bundan sonra bu bir rakamının ardına her başarın için 0(sıfır) rakamını yaz.(örneğin okuma-yazmayı öğrendin koy bir sıfır, mezun oldun koy bir sıfır v.s) 10, 100, 1000, …. Nasılda rakam hızla büyüyüyor. İşte şu rakamların başındaki 1(bir) varya işte o senin sağlığın. O rakamı önden alırsak sıfırdan başka bir şey kalmıyor elinde.
Benim düşüncem de önce sağlık! Arıdan elde edeceğimiz balın Eşimizle-dostumuzla, Çoluğumuzla-çocuğumuzla v.s. yiyeceğimizden arılarımızın da sağlıklı olması gerekiyor. Bunun için arı hastalıkları konusun da insan sağlığına zarar vermeyen ilaçları kullanmayı bir ilke olarak benimsemişimdir. Bal da kalıntı bırakmayan ülkemizde yeni çıkan ürünleri maddi imkânlarım elverdiğince denemekteyim.
Kendi imalatım, altı tel ızgaralı ve çekmecesi bulunan kovanım. Bu kovandaki çekmeceyi çekiyorum ve işte dökülenler.
Bana kovanda olan bitenler hakkında bilgi veriyor. Aynı zaman da temizlikle uğraşmıyor arılar. Ben temizliyorum.
Daha önce varoa için balda sıfır kalıntı bırakan bayvarol şeritler asılı artık süresi doldu. Bunları kovandan dışarı atıyorum.
Hava sıcaklığına bakıyoruz gölgede
Şimdi Forbeevaradlı jel formik asitliilacı kullanıyorum. Kullanımı kolay hemen kovanın üstünden çıtaların üzerine nohut tanesi büyüklüğünde ilacı tatbik ediyoruz.
Bir gün sonra sabahleyin bakıyorum düşen varoalar varmı? İşte sonuç:
4 adet düşmüş çekmeceye bu da gösteriyor ki 1-Varoa belasının kökünü kazıyan ilaç çıkmadı. 2-Varoa’nın direnç kazanmaması için mutlaka değişik ilaç kullanılması şart
Bir gün sonra ikindiye doğru zayıf olan arıya 1 çıta ballı arılı takviye veriyorum. Herhangi bir koku vermeden bakıyorum kovan deliğine; hiç birbirini çekiştiren öldürün ve atılan arı yok. Forbeevar ilacın kokusu işe yaramış gibi görünüyor.
Erken ilkbahar ve geç sonbaharda varoa için ilaçlama (varoa’nın direnç kazanmaması için dönüşümlü ilaç kullanılması)
İYİBİR BAKIMDA 2-5)Arılı kovanın dıştan ve içten kontrolü; esnasında kolonilerimizde, hastalık ve parazit kontrollerini çok dikkatli bir şekilde yapmalıyız.
Evet, arkadaşlar Ağustos’un sonunda katları aldım ve ana arı değişimlerini tamamladım. Şimdi yapmaya çalıştığım iyi bir bakım ve iyi bir besleme için uğraş vermek. Varoa için Bayvarol şeritler kovanda asılı 5-6 hafta duracak ve ben bunları alacağım kovanlardan.Bu arada güz beslemesi yapıyorum 2-3gün arayla (Arıların yanına ben ancak uğrayabiliyorum) 3kg şeker 2kg su ile hazırladığım şerbetin içine vitamin ve çay kaşığıyla tuz katarak hazırladığım şerbeti veriyorum. Bal kemerleri gözlemlemeye başladım. Arı kuşları epey zarar vermişler. Arı mevcudu bayağı azalmış. Şimdi görünmüyorlar herhalde gitmişler. İnşallah bu besleme sonucu yeni arı mevcudu kovanlarda artar.Bu mevsim de işte görmek istediğimiz(Azda olsa yavru uçuşu) :
Son olarakta kasım ayın da havaların soğuduğunda kuraldaki “geç sonbahar” da son bir kez daha başka bir ilaçla kovanları ilaçlayıp şu varoa belasıyla mücadeleye bu yıl için son noktayı koymak düşüncesindeyim. İnşallah.
“Rabbin balarısına vahyetti: Dağlarda, ağaçlarda ve onların kurdukları çardaklarda kendilerine evler edin… …Sonra meyvelerin tümünden ye… …böylece Rabbinin sana kolaylaştırdığı yollardan yürü-uçuver… …Onların karınlarından türlü renkte şerbetler çıkar, onda insanlar için bir şifa vardır… …Şüphesiz düşünen bir topluluk için gerçekten bunda bir ayet vardır.” (Nahl Suresi, 68-69)
1968 KÜTAHYA doğumluyum üniversite mezunu olup kamu kuruluşunda 1997 tarihinden beri memur olarak görev yapmaktayım 2006 yılından itibaren de arı gibi bir muhteşem canlıyla ilgileniyorum ne öğreniyorsam burada paşlaşmak istedim.Saygılar Allah'ın rahmeti ve bereketi üzerinize olsun